Kime boyun eğiyorsunuz?

Herkesin bir içsel efendisi vardır. Hani insanın gönlünde yatan aslan gibi. Birisi veya birilerine boyun eğeriz. Ama kimlere boyun eğdiğimiz, kim olduğumuzla yakından ilgilidir. Kimi yalnızca sevdiklerine boyun eğer, onun dışında herkesin boyun eğdiği birisidir. Kimisi ise hayır deme özürlüsüdür neredeyse herkes e boyun eğer. Kimseye boyun eğmeyenler de vardır. Peki hiç düşündünüz mü, siz; ya siz kime boyun eğiyorsunuz? Test edin, gerçeği görün!

Bir fotoğraf çektiriyorsunuz. Aşağıdaki manzaralardan hangisi?

Duvardaki altın varaklı bir aynadan objektife bakmaktasınız, bakışlarınız keskin ve havalı görünüyorsunuz.

En sevdiğiniz tablonun yanında, ayakta duruyorsunuz, biraz somurtuksunuz.

En rahat ettiğiniz koltuğunuzda oturuyorsunuz, nazik bir gülümsemeyle...

Duvardaki aynaya sırtınız dönük, objektife kocaman bir gülücükle bakıyorsunuz.

Bir arkadaşınız size papağan armağan etti. Hem de konuşan türden. Konuşmayı sizinle öğrenecek. Ona ilk ne öğretirsiniz?

Kendi adınızı.

Onun adını.

Özellikle bir şey öğretmezsiniz, ilk ne söyleyeceğini merak ediyorsunuz çünkü.

Nefret ettiğiniz birisinin adını öğretir, Sersem... Demesini sağlarsınız.

Papağan evinize geldiğinin ikinci gününde birden size, Seni seviyorum, dedi...

şaşırmazsınız, çok normal

Niye? diye sorarsınız

Duyar duymaz, Ben de seni dersiniz

Papağanın alındığı yerin telefonunu bulur, satıcıya bunları söylemesini onun mu öğrettiğini sorarsınız...

Papağanın ikinci söylediği şey Evlenmek istiyorum oldu. Tepkiniz?

Ona Seni yeterince tanımıyorum diyerek dalganızı geçersiniz.

Yaşın kaç, başın kaç diye çıkışırsınız ona.

Kiminle? Diye sorarsınız

Nasıl bir şey olsun? Diye sorarsınız

Sizin bir heykelinizi dikecekler. Elinizde bir şey tutuyor olacaksınız. Ne olabilir?

En sevdiğiniz, puro, sigara ya da pipo.

Kalem.

Kediniz ya da köpeğiniz gibi sevdiğiniz bir evcil hayvanı kucağınızda tutuyorsunuz.

Cep telefonu.

Affetmek... Unutmak... Aşağıdakilerden hangisi sizin için geçerli?

Unutur, ama affetmezsiniz

Ne unutur, ne de affedersiniz.

Affeder, ama unutmazsınız.

Hem affeder, hem de unutursunuz.

Yolda dalgın dalgın yürürken bir köpekle karşılaştınız, belli belirsiz bir sesle, “Ne olur beni eve götür” dedi size...

Onu alıp önce bir veterinere götürerek sağlık kontrolünden geçirirsiniz, hasta değilse alırsınız.

Niyeymiş o, neden ben? Diye sorarsınız.

Dosdoğru bir doktora gider sağlık kontrolünden geçersiniz.

Onu alıp bir TV kanalına götürür akşam haberlerine yetiştirirsiniz.

Nefret ettiğiniz birinin kuklasını veriyorlar. Bir yerine iğne batıracaksınız...

Yüzüne batırırsınız

Kalbine batırırsınız

Ellerine batırırsınız

Burnuna sokarsınız